Sultanahmet’te tarih talanı
Tarihin ve tabiatın köküne kibrit suyu döktüler…

31 Mayıs 2014 tarihinde ağaç eylemiyle başlayan Gezi olaylarının yıl dönümü gelirken, İstanbul’da her gün isyan edilesi manzaralar yaşanıyor.
Şehrin göbeğinde inanılmaz tarih ve tabiat kıyımları yapılıyor.
Bu adreslerden biri de Sultanahmet.
Ticarethane Sokak’ta bulunan Başbakanlık Osmanlı Arşivi, geçen yıl Kağıthane’ye taşınmıştı. Bina ise boşaltılır boşaltılmaz tadilata alınmıştı. Binanın etrafına önce büyük duvarlar örüldü. Başına da “Başbakanlık Osmanlı Arşivi restorasyon çalışması” denildi.
İşçiler, kazma kürek girişti…
Ne tarih kaldı ne tabiat. Zira burası tarihi Yerebatan Sarnıcı’nın tam üstüydü. Ancak bunu kimse dikkate almadı. Kazmalar sarnıcın tepesine tepesine indi.
Çalışmalar zamanla yerini lüks bir otele bıraktı. Arşiv bahçesinde bulunan limon, defne ve asma ağaçları da kesilerek yerle bir edildi. Bir zamanlar bülbüllerin ötüştüğü bahçe tarumar oldu.
Yağma bununla sınırlı değildi. Zira bütün ihtişamıyla yükselen Sura Ayasofya Oteli’nin bahçesindeki asırlık çınarların da kökü kazındı. Kökleri ortaya çıkan ağaçlar kurumaya terk edildi.
Sokaktan sürülen kalem erbabı ağaçların bir gece sessiz sedasız ortadan kaldırılmasından korkuyor.
Ayasofya, Sultanahmet ve Firuzağa Camii, Osmanlı’nın ilk şeyhülislamı Molla Fenari Mescidi, Kaygusuz İbrahim Baba Dergahı, Nakibü’l Eşraf Muhterem Efendi Dergahı gibi sayısız manevi merkezin asırlarca besleyip büyüttüğü ve
“Sultanahmet” yaptığı Türkiye’nin gözbebeği semt, Galata tavernalarını, Kumkapı sokak meyhaelerini geçti.
Adına ‘muhafazakar’ diyen belediye ise bütün bu olanlara göz yumuyor. Üstelik de yeşil doku yerle bir ediliyor.
Ranta kurban giden semte üzülen vatandaşlar, Fatih Belediyesi’ne “Bu kadar mı gözünüzü para bürüdü. Ne yapmaya çalışıyorsunuz” diye sesleniyor.






SEN DE DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞ!